Ben Ceren Bozkurt, 1996 yılında Bursa’da anıları genellikle yeme-içme üzerine olan bir ailede dünyaya geldim. Anlatılanlara göre yemeğe olan düşkünlüğüm, daha bebekken fark edilir düzeydeymiş. Yemek üzerine her geçen gün artan merakım, annem ve anneannemi izleye izleye mutfağa girişimle ilk somut örneklerin ortaya çıkmasına vesile oldu. Yaptığım ilk yemek taze fasulyeydi.
Lise yıllarında gastronomi okumaya karar vermeye kadar ilerleyen yemek tutkumu dizginleyen tek şey, tarihe olan sevgimdi. Bu sebeple lisans eğitimimi TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Tarih bölümünde yapmaya karar verdim. Klasik tarih eğitiminin içinde kendime bir yer bulmaya çalışıyor, tarihin klişeleşmiş sıkıcı kalıplarına bir türlü uyum sağlayamıyordum. Bir yanım sürekli olarak (özellikle vize-final dönemlerinde) “neden gastronomi okumadın ki?” sorusunu soruyor, bu durum beni çok rahatsız ediyordu. Bir şeyler eksik gibiydi. Ama ne?
Lisansta çok sevdiğim bir hocam, bir gün bana bu ikilemler için: “Unutma Ceren, bir kuş iki dala tutunamaz, tutunmaya çalışırsa düşer.” dedikten sonra yaşadığım aydınlanmayı hiç unutmuyorum. Bir kuş gayet iki dala tutunabilirdi, önemli olan kuşun potansiyeliydi. Bu sözü arkama alıp gastronomi ve tarihi birleştirmeye karar verdim ve lisans bitirme tezimi, “Osmanlı Saray Mutfak Kültürü ve Yemek-Siyaset İlişkisi” üzerine yazdım. 2019 yılında bu tezle mezun oldum.
Ardından lanetli 2020’nin başlarında, Hacettepe Üniversitesi’nde yine tarih alanında master yapmaya başladım. Hâlihazırda tez dönemine geçmiş bulunuyorum. Çalışma konularım anlaşıldığı üzere yemek tarihi üzerinedir.
Tarih ve Tarif’i kurma amacım, Türkiye’de henüz gelişme aşamasında olan yemek tarihi literatürüne katkı sağlamaktır. Tarihe yemek perspektifinden bakmanın eğlenceli ve ilgi çekici yanlarını sizlerle paylaşmak istiyor ve bundan büyük bir keyif alıyorum.
